Son İstasyon

Boşluktayım D'üşüyorum yavaşça Ö(y)lesine zarif ve naif Tenler geçiyor gözlerimden Biriktirdiğim hayatlar Kırparken cennetimi Tebessüm sarıyor Kollarım açık Saçlarım arkaya bakıyor Geçen hayatlar ardım sıra Rengârenk zamanlar…

Geceye Sevgim

Gece de susar kimi zaman Ayazın arkasında bir yüz ....................Dirsek atarak geçer seni Suskundur rüzgâr ....................Esmez bildiğin gibi Köşelere kayar adımların .................................. Işıkları…

Aynı Şehirde Suların Ötesinde

İstanbul deniyordu şehrin adına. Adı da geçmişi de rüzgarda saklıydı. Nice medeniyetlere beşiklik etmişti. Nice göz dikilmişti üzerine. Nice savaşlardan geçti sokakları, nice dualarla kaplandı seması. Bu şehrin bir köşesinde Recep…

Olmayan Bir Gölge’ye: Sesimi Duyar mısın ?

Bugün yine gölgen ayaklarından önde gitti: Ben, arkandan baktım! Son zamanlarda süregelen bu kısır döngü, ruhuma kattığı tarifsizliklerin etrafında devam etti. Bunun adını ne koymalı? Nasıl anlamlara yük edilmeli bu deruni duygular;…

Düşer mi Bilmem Gökten Yıldızlar

Gece, .........ayazı vuruyor her nefesinde. Rüzgar ..........çığırtkanlığını pervasızca dile getiriyor. Ay, .....gözyaşlarını içine akıtıyor sessizce. Gözlerim, ..............kadehteki şarabın kırıntılarını…

Werther: Bir Şairin Gözyaşları – 2

Werther’in en hoşuma giden noktası, yazın da Goethe’nin gözyaşlarının olmasıdır. Gözyaşını bilirsiniz; gözden süzülen inci taneleri… Benim bahsettiği de buna yakın ama aynısı değil. Gözyaşı kimi zaman gözden akar kimi zaman kalpten. Şair…

Werther: Bir Şairin Gözyaşları – 1

Werther… Werther… Werther… Werther’de kim? Soranlara; Werther, Goethe’dir derim. Yalnız Goethe değil; hepimiziz! Goethe’nin başından geçen bir aşkın verdiği ilhamın gün ışığına çıkmasıdır aynı zamanda. Volpertshausen’deki baloda tanıdığı…

Şapkalı Bir Adam: Sait Faik Abasıyanık

Bugüne kadar birçok yazarın biyografisini okumuşsunuzdur. Gerek üslup gerekse bağlam bakımından beğendikleriniz olduğu kadar beğenmedikleriniz de olmuştur. Kimi yazılar kendilerini okutmazken bıktırmışta olabilir. Belirli bir kalıp…

Simyacı: Şiirin Uç Beyi

His’ti hissettikleri, hissederek sevmeleri… Tabuları yıkmak için şaha kalktı kelimeleri, harfleri ecel terleri döktü; sükûnetin gecelerinde... İmgeciydi. Çağrışımlarda ve soyutlamalarda yeni söyleyişlerin peşindeydi. Asiydi.…
error: İçerik korunmaktadır !!